top of page

L’AMANT DOUBLE (DOUBLE LOVER)

  • Yazarın fotoğrafı: Gözde Dikmen
    Gözde Dikmen
  • 18 Eyl 2020
  • 3 dakikada okunur

(Dikkat spoiler/sürpriz bozan içerir.)

Günümüz Fransız sinemasının en gözde ve en üretken yönetmenlerinden olan François Ozon, her yeni filmiyle adından söz ettirmeyi başarıyor. 2016 yılında ‘Frantz’ filmi ile kendi renklerinden dışarı çıkarak, siyah beyaz bir anlatıyla izleyicinin karşısına çıkan yönetmen, ‘L’amant Double (Double Lover)’ filmi ile kendi karanlık sularına geri dönüyor.


Dünya prömiyerini 70.Cannes Film Festivali’nde yapan ‘L’amant Double (Double Lover)’, yazar Joyce Carol Oates’in ‘Rosamond Smith’ takma adıyla yazdığı ‘Lives of Twins’ (1987) adlı romandan serbestçe uyarlanmış.

Film oldukça rahatsız edici, son derece yakın plan çekimle perdeye yansıyan, jinekolojik bir muayene sahnesiyle açılıyor. Mide ağrılarından şikayet eden genç Chloé (Marine Vacth), sorunun fiziksel değil psikolojik olduğu söylenince psikanaliste gitmeye başlar. Kısa süre içinde psikanalisti Paul (Jérémie Renier) ile birbirlerine aşık olup, terapiyi sonlandırarak birlikte yaşamaya karar verirler. Yüzeyde her şey yolundaymış gibi gösterip, tekinsizliği alttan alta veren yönetmen, Chloé’in aracılığıyla (!) bize Paul’un kendisi gibi psikanalist bir ikiz kardeşi (Louis) olduğunu gösterir. Beklenmedik şekilde Louis ile de ilişki yaşamaya başlayan Chloé, bastırmış olduğu tüm cinsel fantezileri deneyimleme fırsatı bulmuş olur. Diğer yandan, her iki adamdan da ikizini tanıdığını gizlemeye çalışırken, tekrar psikolojik açıdan kırılgan bir hale gelir ve ikizlerin geçmişini araştırırken kendini güvende hissetmemeye başlar.


ANLATININ DERİNLİKLERİNDE PSİKANALİST UNSURLAR…

Ozon, terapi sahnelerine bolca yer vererek, Chloé üzerinden anlatının derinliklerine psikanalist unsurlar yerleştiriyor. Chloé’nin çevresindeki karakter ve mekanları, aslında karakterin zihninde olan bitenleri yansıtmak için kullanıyor. Örneğin, komşusu olan kadın annesi ile ilgili duygularını yansıtıyorken, güvenlik görevlisi olarak çalıştığı müzede ki sanat eserleri Chloé’nin iç dünyasını sarsıcı bir şekilde perdeye aktarıyor. Ozon’un kurduğu görsel atmosfer ve kadrajların, bazı diyaloglardan çok daha kuvvetli olduğu kesin.


‘L’amant Double (Double Lover)’, bu ikilik mevzusunu birkaç kademe ileri götürerek, duyum açısından çok da aşina olunmayan ‘Cannibal Twins/Yamyam İkiz’ (anne karnındayken bebeklerden birinin diğerini yemesi, diğer bir deyişle bebeklerin iç içe geçmesi durumu) kavramı üzerinden, bu gerçekle yüzleşen bireyin zihinsel sanrılarını konu etmekten çekinmiyor.

Ozon filmlerinin, genel özelliklerinden biri olan yoğun cinsellik ve gerilim bu filmde de etkisini fazlasıyla sürdürüyor. Filmin cinsellik algısı, kesinlikle hikayeye sadece erotizm katmak veya zamanı doldurmak gibi ucuz numaralar üzerinden geliştirilmiyor. Yaşanan her cinsel sahnenin Chloé’nin duygu durumuyla bağlantılı olduğunu söylemek mümkün.


‘L’AMANT DOUBLE (Double Lover)’ BİR ÇOK USTANIN FİLMLERİNDEN REFERANSLARLA DOLU…

‘L’Amant Double (Double Lover)’, snopsis üzerinden bakıldığında da 90’lı yıllarda fazlaca popüler olan erotik/gerilim filmlerinin bir örneği olarak görülebilir. Bu yönüyle bir çok ustanın filmlerinden referanslarla dolu olduğunu da görmek mümkün. David Cronenberg’in 1988 yapımı ‘Dead Ringers’ filminden izleri kendi filmine taşıyan Ozon, tıpkı Cronenberg gibi, insan bedenini hem bir arzu nesnesi hem de tedirgin edici bir unsur olarak kullanıyor. Özellikle final sahnesiyle insan bedenini bir korku unsuruna dönüştüren film türüne ve bu türün ustası David Cronenberg’e iyice yaklaşıyor. Bir diğer referans aldığı yönetmen, kuşkusuz ki erotik/gerilim filmlerinin iyi örneklerini çeken Brian De Palma. ‘L’amant Double (Double Lover)’ da, De Palma’nın 1972 yapımı ‘Sisters’ ve 1992 yapımı ‘Raising Cain’ filmlerinin etkilerini görmenin yanısıra, imzası niteliğinde ‘Split Screen/Ekranı İkiye Bölme’ efektini de Ozon fazlasıyla ödünç almış. Hikayesi ikilik üzerine kurulu olan ve finalindeki twistle hikayeyi farklı bir perspektiften bakmaya zorlayan yönetmenin bu anlatımı kullanması, filmin içinde oldukça önem kazanıyor.


Manuel Dacosse’nin görüntü yönetmenliği ile harika bir sinematografi çıkaran Ozon, filmin ritmini hiç azaltmayarak sonuna kadar devam ettirse de, ne yazık ki finaldeki twist ile seyircide yeterince güçlü bir etki bırakamıyor.


‘L’amant Double (Double Lover)’, kuşkusuz her zevke hitap etmeyen, aşk, cinsellik, ikili yaşam, nevroz, rüya, bastırılmış arzular gibi kavramların yanı sıra, saplantılı kişiliğin karanlık yanlarına odaklanan ve belli bir noktaya kadar kadar güçlü bir etki bırakan seyirlik filmler arasında yerini alıyor.


PSİKESİNEMA KASIM – ARALIK 2017


*Bu yazı Gözde Dikmen tarafından yazılmıştır ve izin almadan kullanılmamasını rica ederiz.

Comentarios


© 2020 by Yalın Sinema

bottom of page