top of page

PARASITE

  • Yazarın fotoğrafı: Gözde Dikmen
    Gözde Dikmen
  • 13 Şub 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 21 Ağu 2021

(Dikkat spoiler/sürpriz bozan içerir.)

‘The Memories of Murder’ ile sağlam bir işe imza atarak adını duyuran, ‘Snowpiercer’ ve ‘Okja’ filmleriyle kendi çizgisinden biraz dışarı çıkarak eleştirilere maruz kalan Bong Joon-Ho, neredeyse 10 yıl sonra kendi özüne dönerek ‘Parasite’ filmi ile seyircinin karşısına çıkıyor.


Bu filmle 72.Cannes Film Festivali’nde, Altın Palmiye’yi kucaklayan (bu ödülü alan ilk Güney Kore filmi) yönetmen, diğer birçok filminde anlattığı gibi yine toplumun/ insanlığın yozlaşmış, çıkarcı yapısını beyazperdeye aktarıyor.


77 günde çekilen ‘Parasite’, oldukça güçlü bir senaryoya sahip; komedi ve dramı, toplumsal eleştiriyi, gerilim ve şiddeti bir arada harmanlayan ve bunu ardı sıra başarılı bir şekilde gösteren nadir filmlerden.

Filmdeki olaylar, oldukça fakir bir aileyle, oldukça zengin bir ailenin etrafında gelişiyor. Önce minik bir pencereyle sokağı görebildikleri, ev denilemeyecek bir bodrum katında zor şartlar altında yaşayan aile ile tanışıyor seyirci. Bu aile için her şey, evin dört sene boyunca üniversite sınavına girmiş ama kazanamamış oğlunun, bir arkadaşı vasıtasıyla, sahte belgelerle, çok zengin bir aile olan Park ailesinin kızına ders vermesiyle değişiyor. Yavaş yavaş ailenin diğer fertleri farklı yollarla, onların bir aile olduğunu fark ettirmeden Park’ların hizmetine giriyor. Böylece iki farklı sınıftan gelen bu insanları aynı ortamda birleştiren yönetmen, onların üzerinden, kapitalizmin yaptığı tahribatı gözler önüne seriyor. Biraz melankoliyle yaklaştığı fakir sınıfın açgözlü ve fırsatçı yüzünü, zenginlere duydukları kini ve zengin sınıfın da onlara karşı duyduğu tiksintiyi çekinmeden göstermekten de geri kalmıyor.


Bong Joon-Ho, ülkesi Güney Kore’deki sınıflar arası uçurumun neden olduğu kargaşa ve çatışmadan yararlanarak, oldukça yerinde kullanılan metaforlar aracılığıyla etkileyici, zekice işlenmiş bir toplumsal eleştiri filmi ortaya çıkarıyor. Yönetmen ayrıca, çok hızla artan enflasyon yüzünden parçalanmış hayatlar, güvenlik görevlisi olmak için sıraya girmiş 500 üniversite mezunu gibi bazı güncel olayların da bilgisini vermeyi ihmal etmiyor.

Yönetmenin harika mizansenine en önemli katkılardan biri kuşkusuz ki müthiş oyuncu kadrosu; özellikle filmlerinde oynatmaktan vazgeçemediği Song Kang-Ho’nun, filmin komediden, trajediye oradan şiddete geçmesinde birinci derecede etkisi olduğu muhakkak. Filmdeki rol dağılımının geniş tutulması ve her karakterin kendine has ilgi çekici, izlemeye değer yanlarının bulunması filmin sürükleyiciliğinin önemli unsurlarından birini oluşturuyor.


‘Parasite’ ile içinde barındırdığı türlerin sentezini, neredeyse kusursuza yakın bir şekilde üstesinden gelen Bong Joon-Ho, güçlü senaryosunun da etkisiyle bir an olsun seyircinin ilgisini kaybetmediği, oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcı bir başyapıta imzasını atıyor.


PSİKESİNEMA KASIM – ARALIK 2019


*Bu yazı Gözde Dikmen tarafından yazılmıştır ve izin almadan kullanılmamasını rica ederiz.

Comentários


© 2020 by Yalın Sinema

bottom of page